<meta name='google-adsense-platform-account' content='ca-host-pub-1556223355139109'/> <meta name='google-adsense-platform-domain' content='blogspot.com'/> <!-- --><style type="text/css">@import url(https://www.blogger.com/static/v1/v-css/navbar/3334278262-classic.css); div.b-mobile {display:none;} </style> </head><body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d28844103\x26blogName\x3dRazorMan%60s+Blog+Page\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://acare84.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://acare84.blogspot.com/\x26vt\x3d-1415897019564224657', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Bu Kadar Da Olmaz!

İnternette oyun sitelerinde gezerken bir oyunun kapağı gözüme çarptı ve beynimden vurulmuşa döndüm(o kadar da değil tabi). Yani bu kadar benzerlik olamaz iki oyunun kapağında, hani oyunlar artık birbirine benziyor tamam da kapaklar niye benziyor? Artık kapaklarda bile yaratıcılıktan eser kalmamış anladığım kadarıyla, bu kadar abartmaya gerek yok tabi ama insanı üzüyor böyle olaylar, herhalde bu oyunu oynayan olmamıştır diye düşünmüş yapımcılar nasıl olsa üzerinden 11 gibi koca bir yıl geçti ama unutulmuyor işte, neyse uzatmadan resimleri göstereyim de kararı siz verin...
Quake 1: Mission Pack 2 (1996)

Alien Shooter (2007)

1 comments | Çarşamba, Şubat 28, 2007

Eskiye Dönüş

Zaman zaman gündelik hayattan sıkılan ve bunalan herkes geriye dönmek ister. Bu haftalarda bana da bu oluyor. Bu teknoloji bizi resmen tembelleştiriyor, bir kahve yapmak bile artık çok olay su ısıtıcısında suyunu ısıt kahvenin üzerine dök zaten 3'ü 1 arada olduğu için ekstra birşeye de gerek yok. Evet, zaman açısından iyi ama zaman zaman eski şekilde kahve yapmayı özlüyorum. Çok saçma gelebilir ama küçücük bir örnek bu, 50 metre uzaklıktaki bir yere bile arabamızla gidiyoruz artık öyle bir devire geldik ki, o bile zor geliyor. Daha sonra ne bileyim, televizyonlar, bilgisayarlar, Mp3 çalıcılar yüzünden artık rahat rahat sohbet bile edemiyoruz. Herkes kendi halinde takılıyor tabiri caizse. Sırf o yüzden bu hafta biraz teknolojiden uzak kalıp eski günlerdeki gibi yaşamaya çalışacağım insan hayatında zaman zaman değişikler iyi oluyor. Cep telefonlarına hiç girmiyorum onlar icat olup ülkemize girdiğinden beri zaten rahatımız hiç kalmadı, iki dakikada bir neredesin, kiminlesin, ne yapıyorsun.... Gibi sorular cep telefonu yüzünden soruluyor. Kapat dersiniz de niye kapalıydı soruları geliyor akla, anlayacağınız en iyisi bu telefonları almamak(imkansız evet) veya ihtiyacınız olduğu zaman kullanmak. Zaten sırf bunların vericileri yüzünden yeterince radyasyona maruz kalıyoruz, bu konuya değinmek bile istemiyorum. Bunları yazıyorum ama beni teknoloji bir insanmış gibi zannetmeyin, ilk çıkan ne varsa onu genelde ilk ben denerim(daha çok bilgisayar dünyasında, tüm teknoloji ağır oldu evet). Ama işte bu haftalarda çok bunalır oldum, inşallah zamanla düzelirim.


Bu arada Avril Lavigne'in son şarkısı Girlfriend tam anlamıyla bir facia olmuş, resmen çocuk şarkısı tarzında yapılmış bir şarkı. Bunu neden mi söylüyorum ben eski Avril Lavigne'i istiyorum I'm With You şarkısı ile tanıdığım(Complicated ile tanıdım evet ama o şarkıyı daha çok severim)... Yani bu konuda bile eskiyi arıyorum. Bir tek konuda eskiyi aramıyorum, onu da burada açıklayacak değilim, ama sadece iyi ki girdin hayatıma sana teşekkür ederim diyorum o kişiye. Kış da bitti bu arada İlkbahar'a girdik, inşallah sıcaklar biran önce başlarda biz de rahat rahat parkları doldurabiliriz(kürsel ısınma var zaten). Neyse çok uzattığımı biliyorum, bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın ve kendinize iyi bakın(mümkünse aynada diyorum).İğrenç bir espri evet, bakın son dönemlerde espri yapmıyordum, eski halime dönmüşün gene. ;)

0 comments

Happy Valentine's Day


Tell them it’s me who made you sad
Tell them the fairytale gone bad

0 comments | Çarşamba, Şubat 14, 2007

Sıkıldım Sanki Biraz

Sıkıldım sanki biraz son günlerde, yaptığım hiçbir şeyden zevk alamıyorum. Daha öncelerden de yazmıştım bunları evet biliyorum ama yeniden yazıyorum çünkü yazınca biraz olsun rahatlıyorum. Rahatlıyorum çünkü insan içindeki dertleri ve sıkıntıları paylaştıkça rahatlıyor ve kendine geliyor. Ama bu içimdeki sıkıntının neden kaynaklandığını bir türlü bulamadım. Birkaç haftadır böyleyim nedenini bilmediğim bir şekilde. Belki herşeyi çok kafama takıyorum belki de herşeyin mükemmel olmasını istiyorum evet, mükemmeliyetçilik. Ben de bu kişilerdenim sanırım birşeyi yaptım mı, o şeyin en güzeli olmasını isterim. Bir hata yaparsam ise kafamda hep bunu düşünür ve kendimi yargılarım. Sırf bu yüzden az baş ağrıları çekmemişimdir. Tabi baş ağrılarımda sinüzitin de etkisi var ama daha çok kafama birşey taktım mı başlıyor baş ağrılarım. Takma takma diyebilirsiniz ama demekle olmuyor işte, sanırım bir psikolog desteği şart. :) Neyse bunları geçtik malum gün yaklaşıyor, 14 Şubat Sevgililer Günü ahhh.... Başım şimdiden ağrımaya başladı, şimdi anladım düşündükçe de başlıyor bu baş ağrıları. Her neyse zamanım varken buraya birşeyler karaladım. İlişkilerini yüretebilen (kelimeye gel) herkesin 14 Şubat'ını kutluyorum, herkese ömür boyu mutluluklar. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın. :)

2 comments | Pazartesi, Şubat 12, 2007

Blogu da Yeniledik

Evet, RazorGamer sitesinden sonra kendi blogumu da yeniledim, çünkü yenilemek zorundan kaldım yeni Blogger'a geçince eski şablon ile uyumsuzluklar yaşadım ve böyle yapmayı uygun buldum. Bu yeni şablonu gerçekten çok ama çok sevdim, bir kere çok sade tam istediğim gibi önemli olan da sadelik bana göre. Tabi birçok kişi kendi blog sitesini birçok ıvır zıvır ile dolduruyor bunlar tabi onların kendi bilecekleri iş herkesin zevki farklıdır ama herşeyde olduğu gibi blog sitemi de sade tutmaya özen gösteriyorum. Tabi şu anda hala şablon ile ilgili çalışmalarım devam ediyor, zaman buldukça birkaç ekleme ve düzenleme yapacağım. Zaten 2 gündür bu hale getirmekle uğraşıp durdum(gülmeyin bakayım evet birşey yok ama uğraştım işte:). Zaten bu aralar çok aksatıyorum bu sayfaları kendi kendime kızıyorum ama insanın birşeyler yazması için de kaynak toplaması lazım. Hayatım öyle sıradan gidiyor ki yazacak çok şey bulamıyorum, aslında konu bilgisayar ve oyunları olsa burada anlatacaklarıma sayfalar yetmez ama burayı bilgisayardan uzak tutmak istiyorum. Neyse saat zaten geç oldu şimdilik bu kadar yeterli sanırım. Bu arada sevgililer günü de yaklaşıyor. Eğer bir sevgiliniz varsa onu mutlu etmek için elinizden geleni yapın derim, eğer ona birşey alacak kadar maddi imkanınız yoksa hatırlamanız bile yetecektir. Bir öpücük bile dünyalar kadar değerli olabilir, kendinize iyi bakın. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın.



Not: Resimdeki şahıs ben değilim, ama kel olmasa ve saçları olsa tam bana benzeyecek orası kesin. :)

2 comments | Pazar, Şubat 11, 2007