<meta name='google-adsense-platform-account' content='ca-host-pub-1556223355139109'/> <meta name='google-adsense-platform-domain' content='blogspot.com'/> <!-- --><style type="text/css">@import url(https://www.blogger.com/static/v1/v-css/navbar/3334278262-classic.css); div.b-mobile {display:none;} </style> </head><body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d28844103\x26blogName\x3dRazorMan%60s+Blog+Page\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://acare84.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://acare84.blogspot.com/\x26vt\x3d-1415897019564224657', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Thompson ve M4 Carbine

Konu başlığına bakıpta sakın beni silahlarla yakından ilgilenen birisi olarak görmeyin. Sadece bu iki silahı oyunlarda kullanmayı çok seviyorum. Bu iki silahtan birini içeren bir oyun olsun o oyunu sonuna kadar o silahla oynarım. Hele Thompson 2. Dünya Savaşı oyunlarının vazgeçilmezi, Call Of Duty ve Medal Of Honor'da az kullanmadım kendisini, ama COD'da başka ülkerler de oynadığımız için bayağı bir kızmıştım, çünkü onlarda bunun gibi bir silah yoktu. :P Ama ne olursa olsun her iki oyunda güzeldi. M4 Carbine'ı da günümüzdeki geçen oyunlarda sık sık kullanıyoruz, oda benim diğer bir vazgeçilmezim. Counter Strike'de az kafadan vurmadım düşmanlarımı, bu silah konusunu aslında neden yazıyorum çünkü medyamız artık iyice çığırından çıkmaya çıktı. (Oha konuyu oradan oraya bağladın diyebilirsiniz, haklısınızda.) Adamlar CS yüzünden cinayetler işlendi diye bas bas bağırıyorlar, buda tabiki bizim gibi oyuncuların alnına kiralık katil sıfatını yapıştırıveriyor. Acaba onların TV'lerde yayınladıkları, Meriç-Ahu, Ozan-Yeşim, Caner-Tülin'e (Bakın hepsini biliyorum, çünkü izliyorum hepsini tek tek.P) demeli, bu aptal programlar birçok insanın psikolojisini bozmuyor mu? Buna cevabı aslında TV yöneticileri vermeli diye düşünüyorum. Evet diyeceklerim bu kadar, zaten MSN'de Eray deminden beri WarRock kurda oynayalım diyip duruyor, bari gideyimde oynayalım. :D Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın. Hmm... Bu arada Railgun'da vardı vazgeçilmezlerim arasında. ;)


6 comments | Cuma, Kasım 24, 2006

Sitem!

Evet kızgınım şu anda hemde çok ve sitem ediyorum. Neden diyeceksiniz, anlatayım hemen. Son günlerde bazı internet sitelerinde birbirinin aynısı yazılara rastlıyorum, ama öyle böyle değil aşağı yukarı iki yazıda birbirine benziyor. Bir siteye bir yazı ekleniyor, birkaç saat sonra öbür siteye bakıyorum aynı yazı birkaç yeri değiştirilerek orada yayınlanmış. Önceki zamanlarda pek böyle birşeyler yoktu, ama son zamanlarda iş iyice çığırından çıktı. Yani bir site diğerinden yazıları alıyor ama hangi site belli değil (Aslında belli). Bu durumda da yazıyı önce yazanın emeği boşa gitmiş oluyor. Birinin bu duruma dur demesi lazım, artık herşey bitti internet sitesindeki yazıların hırsızlığı başladı sanki. Tamam iki sitede aynı amaç ile ortada var ama bari yazıların içeriği farklı olsun neden böyle yapıyorlar anlamıyorum. Kendi cümlelerini kullanıp orada yazmak çok zor Allah aşkına? Diyeceklerim bu kadar bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın. ;) Bu arada yılbaşına da az kaldı, hmm!

Not: İki siteninde adını biliyorum, sizde biliyorsunuzdur ama açıklama gereği görmüyorum.

8 comments | Salı, Kasım 21, 2006

Lyrics Denemesi

3 comments | Salı, Kasım 14, 2006

Yaşamın Kaynağı

Öncelikle özürlerimi sunmak istiyorum çünkü bu aralar çok yağunum ve blogumu bayağı bir boşladım, bunun bir daha tekrarlanmaması için elimden geleni yapacağım. Ama birde şöyle bir durum var geçtiğimiz iki hafta boyunca daha önce hiç olmadığım kadar yoğun ve meşgüldüm. Bu yazıyı yazarken penceremden dışarı bakıyorumda kar taneleri teker teker aşağı düşüyor, evet senenin ilk karları da yağmaya başladı. Konuya dönecek olursak; size göre yaşamın kaynağı nedir? Benim aklıma ilk olarak insan sevgisi ve yardımlaşma geliyor. Karşındaki insanı mutlu etmenin ve onun yüzünde bir gülümseme bırakabilmenin verdiği hazzı bana başka birşey veremez. Ama günümüzde herşey gibi yardımlaşma bile karşılıklı ve bir çıkar döngüsü içinde yapılıyor. 22 yaşındayım ve şu ana kadar elimden geldiğince ve yapabildiğim kadarıyla yardıma ihtiyaç herkese ne anlamda olursa olsun yardım ettim. Bunları tabiki de karşılıksız olarak yaptım ve çokta zevk aldım. Kimin ilerde ne olacağı belli olmaz, sonuçta hepimiz insanız. Birinin iyi gününde yanında olduğumuz gibi kötü gününde de yanında olmalıyız ki gerçekten o kişiye değer verdiğimiz anlaşılsın. Bunları neden anlatıyorum, çünkü haberlerde gördüğüm kötü haberler artık aşırı derecede canımı sıkmaya başladı. Yani insanlığımdan utanmaya başladım, bu haberleri burada açıklamasam daha iyi olur.

Bu hafta boyunca durmadan Dark Messiah: Might & Magic oynadım, bu oyun hakkında da söylecek bir çift sözüm var. Gamespot sitesini çok severim aslında, ama bu oyuna verdiği puanla birden nefretimi kazanmayı becerdi. Gamespot oyuna 6.7 gibi düşük bir not verdi ki Gamespot genelde düşük puan verir ama bu sefer gerçekten de sapıtmışlar. Yani oyunu o kadar oynadım, evet sistem bazında bazı hatalar olduysa da (1.1 yaması ile hepsi düzeltildi.) , bu sene oynadığım en iyi ve en zevkli oyunlardan biri diyebilirim rahatlıkla, dövüş sistemi o kadar ayrıntılı ki bir adamı öldürmeden önce düşünme gereksinimi duyuyorsunuz hangi şekilde öldürsem diye. Kısacası bu oyun 85'den az bir not almayı hak etmiyor. Bugünlük bu kadar yeter sanırsam, ayrıyaten dün itibari ile Bülent Ecevit'i kaybetmiş bulunuyoruz, sevdiğim ve ülkesini seven insanlardan biriydi, Allah rahmet eylesin. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın ;)

0 comments | Pazartesi, Kasım 06, 2006