RazorMan`s Blog Page

Uzun kafa yormalar sonucunda yeni sitemizi işler hale getirdik. En son incelemelere ve haberlere ulaşmak için RazorGamer adresini ziyeret edebilirsiniz. Haberler kısmında iddialıyız şunu söyleyebilirim ki Türkiye'deki ilk oyun ve teknoloji haberleri tüm sitelerden önce RazorGamer'da yayımlanacak. Sizden sitemize yorumlarınız ve foruma olan desteğinizle katkıda bulunmanızı istiyoruz. En yakın zamanda, daha farklı yeniliklerle karşınızda olacağız. RazorGamer Türkiye'nin En Yeni ve En Genç Oyun Sitesi...

Ne kadar zordur bir arkadaşlığı sürdürmek ve onu her zaman taze tutmak bunu bilir misiniz? Tabi ki bilirsiniz, siz benim gibi değilsinizdir çünkü. Neden bu yazıyı yazıyorum ben de bilmiyorum ama içimdekileri bir yere dökmem lazım. Geçen gün kaç yıldır görmediğim bir arkadaşımla sohbet etme fırsatı yakaladım, benim ortaokul arkadaşımdı. Ve onunla konuşmaya başlayınca anladım ki ben hiçbir zaman arkadaşlarımın değerini bilmeyen biriymişim, sadece bana göre arkadaşlık okul süresince sürüp giden birşeyden ibaretmiş. Okul bitince ise herkes kendi yoluna gidiyor ve kimse kimseyi arayıp sormuyor, en azından ben öyle yapıyormuşum. Ortaokul ve lise arkadaşlarımdan düzenli olarak şu anda görüştüğüm insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Sadece yanımda üniversite arkadaşlarım var, bunun tek suçlusu olarak da kendimi görüyorum çünkü vefasız insanın tekiyim. Her zaman olmasa bile insan arkadaşlarını bayramda veya özel günlerinde arar ama ben aramıyorum. Suçlu, suçlu ve suçluyum. Buradan beni tanıyan herkese sesleniyorum, eğer sizi kırdıysam hepinizden özür diliyorum. Sonsuza kadar arkadaşlık, sonsuza kadar beraberlik, sonsuza kadar aşk, sonsuza kadar sevgi... Evet, keşke herkes resimdeki şu iki ağaç gibi sonsuza kadar birlikte kalabilse ve herşeylerini paylaşabilse ama olmuyor, olmayacakta. Herkesin büyüdükçe sorumlulukları da artıyor ve herkes birbirinden kopuyor. Kendimi suçlaya suçlaya sonunda nereye varacağım bilmiyorum ama şu bende en azından onu biliyorum. Neyse sanırım bu kadar yazı yeterli ne yazdığımı da bilmiyorum zaten, kafam öylesine karışık ki. Tek diyeceğim sevdiklerinizin kıymetini bilin bu boktan dünyada yaşam çok ama çok kısa... Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın. :)

Yeni bir yıl, yeni hayaller, yeni umutlar... Evet, koskoca bir yıl geride kaldı. Hmm... Bana hiç de koskoca gelmedi neden acaba? 2007'ye sonunda girdik, yavaş yavaş 2015 yılına yaklaşıyoruz. Neden mi 2015 dedim? Açıklayayım hemen, sanırım hepiniz küçüklüğünüzde Back to the Future serisini izlemişsinizdir. O serinin ikinci bölümünde kahramanlarımız geleceğe gidiyordu ve gelecek öyle bir tasvir edilmişti ki, uçan arabalar, uçan kaykaylar, insanın bedenine uyum sağlayan giyisiler vb... Evet, sadece 8 yıl kaldı ama böyle şeyler olacağını herkes gibi ben de düşünmüyorum, bırakın uçan arabayı uçan kaykay bile yapılamaz 2015 yılında, bu arada 2015 dedim de aklıma Medal of Honor: Allied Assault geldi, o oyun da 2015 firmasının oyunuydu. Sonradan o firmayı kapatıp Infinity Ward'ı kurdular ve bizi Call of Duty gibi bir şahaser ile tanıştırdılar. Evet, Emre bırak artık oyundan bahsetmeyi, nereden nereye atladın? Neyse öyle işte asıl merak ettiğim 2015 yılı geldiğinde acaba film TV'lerde gösterilince ne olacak? Evet, bunu çok merak ediyorum. Bunu izleyen çocuk oturup ağlar herhalde anne bende uçan kaykay istiyorum diye. Saçmaladığımın farkındayım, uzun zaman yazmayınca demek böyle saçmalamalar oluyormuş. Bu arada birşeye çok emek vermemek gerektiğini anladım, gereğinden fazla değer verince kendini harap etmiş oluyorsun ve birşey de kazanmıyorsun. Kışın sonuna geliyoruz ama kar hala yok yok yok, kar istiyorum ben ya. Nerede o eski kışlar, nerede o eski oyunlar, nerede o eski bayramlar, nerede ha söyleyin bakayım? Evet, arkadaşlar bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın, geç de olsa hepinize mutlu yıllar diliyorum ve Jann Arden'dan Cherry Popsicle şarkısını bir yerden bulup mutlaka dinlemenizi öneriyorum . :)