<meta name='google-adsense-platform-account' content='ca-host-pub-1556223355139109'/> <meta name='google-adsense-platform-domain' content='blogspot.com'/> <!-- --><style type="text/css">@import url(https://www.blogger.com/static/v1/v-css/navbar/3334278262-classic.css); div.b-mobile {display:none;} </style> </head><body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/28844103?origin\x3dhttp://acare84.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Welcome to Silent Hill

Akira Yamaoka-I Want Love (Studio Remix)

All right, let's do this

One, two, three

I want a cup that overflows with love
Although it's not enough to fill my heart
I want a barrel full of love
Although I know it's not enough to fill my heart

I want a river full of love
But then I know the holes will still remain
I need an ocean full of love
Although I know the holes will still remain

And this Swiss-cheese heart knows
Only kindness can fill its holes
And love can dry my tears
As pain disappears

I need a miracle and not someone's charity
One drop of love from him
And my heart's in ecstasy
The high that is sending me
Is most likely ending me
I need a miracle and not someone's charity

Fill up my heart with love
Oh, you'd be amazed at how little
I need from him to feel complete here and now
Stirring within me are these feelings
I can't ignore
I need a miracle and that's what I'm hoping for

I need a miracle and not someone's charity
One drop of love from him
And my heart's in ecstasy
The high that is sending me
Is most likely ending me
I need a miracle and not someone's charity now
Oh, baby

Anybody's love but his will never fill this space within me
Now doctor, give me what I need to free my heart from misery

6 comments | Pazartesi, Eylül 25, 2006

Ekran Kartsız Günler

Evet arkadaşlar 2 gündür ekran kartım yok, çünkü ekran kartım bozuldu. Evet 1,5 sene önce aldığım gül gibi Nvidia 6800 GT gitti, hemde durup dururken, Windows'tayken bir yeniden başlatayım dedim ama bilgisayar bir daha açılmadı. Şimdi size bu satırları 2 MB'lık S3 Trio ile yazıyorum. Evet yanlış duymadınız 2MB. Ama alıştım sayılır.

Eski günlerime döndüm diyebilirim. Bu kartla film bile izleyemiyorum, yavaş çalıştırıyor. Bende zamanımı internete girerek ve Football Manager oynayarak geçiriyorum. Ve en önemlisi eski oyunları oynayarak. Eski Dos oyunları benim için her zaman çok önemli olmuştur. Prince of Persia, Volfied, Tetris, Breakout, Prehistorik, UGH gibi oyunları oynuyorum, gerçektende özlemişim bu küçük ama şirin oyunları. Yine başlamayım eski oyunların tadı bir başkaydı diye:) ama öyle nedense. Ama Allah kimseyi ekran kartsız bırakmasın gerçektende çok kötü bir durum oluyor. Buradan eski yıllardan kalma S3 Trio kartıma teşekkür ediyorum beni bu kötü durumumda yalnız bırakmadı diye, o olmasaydı buraya bile yazamayacaktım. Bu arada herkese mübarek Ramazan Ayı hayırlı olsun. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın:)

4 comments | Cumartesi, Eylül 23, 2006

Birileriyle Kıyaslanmak

Evet zaman zaman arkadaşlarımız veya ailelerimiz bizi birileriyle kıyaslarlar, açıkcası bu durumdan hiç hoşlanmıyorum. İstemesemde bu hep yapılıyor. Neymiş oğlum şunun kızı böyle yapmış, sen niye yapmıyorsun? Yahu ben niye yapayım onu o ben miyim ki? Yani herkes aynı kişi olamaz ki, herkesin yaşam tarzı farklı, amaçları farklı ama son günlerde bu hep böyle oluyor, artık sıkılmaya başladım. Hep aile tarafından gelse hadi neyse, arkadaşlarım ve beni fazla tanımayan aile dostlarıda kıyaslıyorlar. Herhalde bu bizim milletimize özgü bir kavram çünkü arkadaş çevremde ve yakınımdaki insanlardan da bunu sık sık görmekteyim. Birbirimizin işlerine burunlarını sokan bir milletiz kısaca. Sen bu konuşanlar herşeyi çok biliyorlar, biz birşey bilmiyoruzda akıl vermeye çalışıyorlar. Herkes kendi hayatını yaşıyor, bunu anlamaları lazım ama işte bu biraz zor. Kimi görsem ayı kafa yapısı, akıl vermeye çalışıyorlar. Neyse doluyum bu konuda biraz, bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın:)

6 comments | Pazar, Eylül 17, 2006

Korku ve Korkudan Zevk Almak

Korkunun anlamı tehlike veya bir tehlike düşüncesi sonucunda duyulan kaygıdır. Birçok kişiye göre de insanın bilmediği şeylere karşı hissettikleridir. Hepimiz az çok birşeylerden korkarız. İşin garibi korkmak kötü birşey gibi görünsede kimi zaman kormak için para bile verebiliriz. Sinemalara korku filmi izlemek için gideriz, evlerimizde oynamak için korku temaları olan oyunlar alıp oynarız. Kimi zaman ise diğer dediklerime göre daha az olarak korku kitapları alırız.

Korkudan zevk almak insanın doğasında olan birşey. Bu günlerde bende korku romanlarına ve korku romanlarına merak sardım. Şu sıralar Call Of Cthulhu: Dark Corners of The Earth'ü oynuyorum ve H. P. Lovercraft'ın Call of Cthulhu Romanı'nı okuyorum. Oyundan bahsedersem rahatlıkla söyleyebilirim ki şu ana kadar oynarken korkutuğum ve heyacanlandığım yegane oyunlardan birisi.(Clive Barker's Undying'i de unutmayalım.) Oyunun yapımcısı HeadFirst oyunu gerçekten çok başarılı olarak yapmış. Oyunda normal sıradan ve savunmasız bir insanız. (Herhalde en korkutucu olanı da bu.) Ve oyun öyle bir şekilde yapılmış ki oyunda korkunca karakterimiz en insansı tepkileri veriyor. Neyse konumuz korku oyun değil ama yinede oyuna girdim:)

Korku romanları hmm; evet Call Of Cthulhu'da gerçekten insanı çok korkutan bir kitap, ana tema olarak insanı bilinmeyen korkutur bu işleniyor. İlerde Clive Barker ve Stephen King'in romanlarını da okumayı düşünüyorum. Eskiden kitaptan mı korkacam derdim kendi kendime ama insan okuyunca anlıyormuş. Sinama filmlerine gelince en beğendiğim korku filmi The Exorcist'tir.(Orjinal çekim olan.) Bu aralar Silent Hill'i de izleyeceğim o filmden de çok şeyler bekliyorum. Neyse aklımdakiler bu kadardı yada bana öyle geliyor, korku ve zevk çok uzak gibi görünsede aslında birbirine çok yakın iki duygu. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere, ha unutmadan Call Of Cthulhu:Dark Corners of The Earth'ü de oynamadıysanız oynayın mutlaka:)

4 comments | Cuma, Eylül 08, 2006

Savaşa ve Teröre Hayır!

Yeter artık bıktım haberleri açtığımda savaş haberi görmeye, nedir bu yahu, niye savaşıyoruz şu dünyada güzelce yaşamak varken? Birbirimizi öldürürken zevk alıyoruz, zaten kısacık hayatımız var onu dahada kısaltıyoruz. Bir hiç yüzünde birbirine savaş açan ülkeler başta Amerika olmak üzere, her önüne gelene saldırıyor zaten Amerika yakında böyle giderse çökecek. Neden derseniz ne kadar çok hakimiyet o kadar az kontrol zamanında Osmanlı Devleti'de bu yüzden duraklama dönemine girmişti, toprakları çoğalınca dolayısıyla kontrolde azalmıştı. Neyse benin derdim Amerika yada başka bir ülke değil, savaşta hiçbir şeyden haberi olmayan masum insanların ve çocukların ölmesi. Dün gece yatarken aklıma saçma ama bir yandanda uygulansa çok güzel olabilecek bir fikir geldi.Bu fikiri size aktarayım.

Madem bu savaşların önüne geçilemiyor, bari savaşırken gerçek kurşun yerine plastik mermi veya öldürmeyen ama acı veren başka bir madde kullanılsa ve en çok hasar olan ülkede savaşı kazansa, evet çok oyun oynuyorum ama insanların ölmesinden genede iyidir gibime geliyor. İnsanları öldürerek kazanmaktansa bir oyun gibi kazanılsa bu savaşlar daha iyi olacaktır. Şu anda Dünya'da durum böyle acaba petrol bitince ne olacak 3. Dünya Savaşı bizi bekliyor olacak herhalde, açıkcası düşünmek bile istemiyorum. Bu devirde savaşın ve teröründe hala devam ettiğine zaten inanmakta güçlük çekiyorum. Hadi eski çağlarda savaş kaçınılmazdı ama Modern Dünya'da(Adı modern sadece yoksa ilkel normalde) savaş çok ama çok anlamsız. Helede en anlamsızı dostluk için geldik diyip de savaşmak... Neyse daha fazla uzatmak istemiyorum, bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın...

2 comments | Pazar, Eylül 03, 2006