<meta name='google-adsense-platform-account' content='ca-host-pub-1556223355139109'/> <meta name='google-adsense-platform-domain' content='blogspot.com'/> <!-- --><style type="text/css">@import url(https://www.blogger.com/static/v1/v-css/navbar/3334278262-classic.css); div.b-mobile {display:none;} </style> </head><body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d28844103\x26blogName\x3dRazorMan%60s+Blog+Page\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://acare84.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://acare84.blogspot.com/\x26vt\x3d-1415897019564224657', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Sonsuza Kadar Arkadaşlık

Ne kadar zordur bir arkadaşlığı sürdürmek ve onu her zaman taze tutmak bunu bilir misiniz? Tabi ki bilirsiniz, siz benim gibi değilsinizdir çünkü. Neden bu yazıyı yazıyorum ben de bilmiyorum ama içimdekileri bir yere dökmem lazım. Geçen gün kaç yıldır görmediğim bir arkadaşımla sohbet etme fırsatı yakaladım, benim ortaokul arkadaşımdı. Ve onunla konuşmaya başlayınca anladım ki ben hiçbir zaman arkadaşlarımın değerini bilmeyen biriymişim, sadece bana göre arkadaşlık okul süresince sürüp giden birşeyden ibaretmiş. Okul bitince ise herkes kendi yoluna gidiyor ve kimse kimseyi arayıp sormuyor, en azından ben öyle yapıyormuşum. Ortaokul ve lise arkadaşlarımdan düzenli olarak şu anda görüştüğüm insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Sadece yanımda üniversite arkadaşlarım var, bunun tek suçlusu olarak da kendimi görüyorum çünkü vefasız insanın tekiyim. Her zaman olmasa bile insan arkadaşlarını bayramda veya özel günlerinde arar ama ben aramıyorum. Suçlu, suçlu ve suçluyum. Buradan beni tanıyan herkese sesleniyorum, eğer sizi kırdıysam hepinizden özür diliyorum. Sonsuza kadar arkadaşlık, sonsuza kadar beraberlik, sonsuza kadar aşk, sonsuza kadar sevgi... Evet, keşke herkes resimdeki şu iki ağaç gibi sonsuza kadar birlikte kalabilse ve herşeylerini paylaşabilse ama olmuyor, olmayacakta. Herkesin büyüdükçe sorumlulukları da artıyor ve herkes birbirinden kopuyor. Kendimi suçlaya suçlaya sonunda nereye varacağım bilmiyorum ama şu bende en azından onu biliyorum. Neyse sanırım bu kadar yazı yeterli ne yazdığımı da bilmiyorum zaten, kafam öylesine karışık ki. Tek diyeceğim sevdiklerinizin kıymetini bilin bu boktan dünyada yaşam çok ama çok kısa... Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın. :)

3 comments | Pazartesi, Ocak 22, 2007

3 Comments:

Blogger Ahmet Kamil Keleş said...

Bu kısa insan hayatındaki en değerli şelerden birisi gerçek dostluktur.

Ortaokul ve lise yıllarından hâlâ görüştüğüm sadece 3-5 kişi var diye de kendini üzme; çoğu kişi için, arkadaşlık denilen şey en fazla 1-2 yıl boyunca içilip tüketilen ve sonra da kutusu çöpe atılan bir kutu koladır.

Benim ilkokuldan beri tanıdığım ve hala görüştüğüm 3 kişi var; ve o 3 kişiyi de sıradan 30 insanın sahte arkadaşlığına değişmezdim.

2:39 ÖS

 
Blogger Smaerdyad said...

benim hiç arkadaşım yok n'apacağım abi ben :/

12:22 ÖÖ

 
Anonymous Adsız said...

Benim de yok hiç arkadaşım. :(

1:09 ÖS

 

Yorum Gönder

<< Home