<meta name='google-adsense-platform-account' content='ca-host-pub-1556223355139109'/> <meta name='google-adsense-platform-domain' content='blogspot.com'/> <!-- --><style type="text/css">@import url(https://www.blogger.com/static/v1/v-css/navbar/3334278262-classic.css); div.b-mobile {display:none;} </style> </head><body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d28844103\x26blogName\x3dRazorMan%60s+Blog+Page\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://acare84.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://acare84.blogspot.com/\x26vt\x3d-1415897019564224657', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Hadi Toplanın, Gidiyoruz

Hadi ama daha hazır değil misiniz? O kadar bekledim sizi ama gelmediniz... Niye böyle yapıyorsunuz? Ben sizin dediklerinizi harfiyen yerine getirdim ama, siz benim bu küçük isteğimi niye geri çeviriyorsunuz? Gerçek dostlar her zaman yanınızda olanlar değil midir, yoksa ben mi yanlış biliyorum? İnanın birşey bildiğim yok, bildiklerim sadece büyüklerimizin bana söyledikleri geçmişte olanlar, gerisi ise boş. Geçmiş geçmiştir, gelecek ise hızlı bir şekilde yaklaşmaktadır. Gelecek bu kadar hızlı geliyorsa yapmamız gereken ne? Tabii ki hızlı bir şekilde geleceğe hazırlanmak ve tedbirlerimizi almak. Belki 20 sene sonra yaşayacak bir dünya bile kalmayacak, biz bu konuda çözüm üreteceğimize hala aptal aptal magazin haber programları yapıyor ve ünlülerin kokuşmuş hayatlarını izliyoruz ve izlettiriliyoruz. Artık bunlara bir son verilmesi gerek diye düşünüyorum. Bu arada pazartesi günleri FOX'da yayımlanan Grey's Anatomy adlı diziyi de herkese öneriyorum.


Evet, ilk başta yazdıklarımla bu son yazdıklarım arasında hiçbir bağlantı bulunmuyor haklısınız, ilk başta yazdıklarımı direkt ağzımdan çıkar gibi yazdım ellerime hakim olamadan... Çünkü şu zamanlarda gerçek dostların ne demek olduğunu anladım, gerçek dostlar birbirlerinin açığını kapatan, birbirlerini kollayan ve birbirlerine sürekli yardım eden insanlardır, birbirlerinin eksiklerini yüzüne vuran ve onların kuyusunu kazan insanlar değil (anlattığım kişi her kimse zaten kendisini biliyor)... Arkadaşlarınızı ve dostlarınızı ona göre seçin diyorum ve her zaman dikkatli olun, artık dünya öyle bir yer haline gelmiş ki herkes çıkar peşinde ve herkes kendini düşünüyor, kimsenin şu insana yardım edeyim dediği yok. Söylemek istemiyorum ama vicdan denilen şey ne yazık ki kimse de kalmamış. Metallica - Fade to Black eşliğinde yazdığım bu satırların sonuna geldim, belki de gelmedim... Ama onları yazmasan daha iyi olacak, en iyisi onları kendime saklayım. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere kendinize iyi bakın ve hoşçakalın (kim bilir bir daha ne zaman yazarım, bu arada her zaman yanında olacağım!). :)

1 comments | Pazartesi, Nisan 02, 2007

1 Comments:

Blogger Pathologic said...

Abi yardım eden, kollayan, güvenilir dostu geçtim.Sonuçta herkes kendi derdiyle uğraşıyor.Kazık atmasın yeter bana.Gerçi çok şükür kazık yediğim elemanlar genelde arkadaş sıfatını taşıyan kimselerdi, dost değil.

2:59 ÖS

 

Yorum Gönder

<< Home