<meta name='google-adsense-platform-account' content='ca-host-pub-1556223355139109'/> <meta name='google-adsense-platform-domain' content='blogspot.com'/> <!-- --><style type="text/css">@import url(https://www.blogger.com/static/v1/v-css/navbar/3334278262-classic.css); div.b-mobile {display:none;} </style> </head><body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d28844103\x26blogName\x3dRazorMan%60s+Blog+Page\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://acare84.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://acare84.blogspot.com/\x26vt\x3d-1415897019564224657', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Minibüs ve Otobüs Yolculukları

Kaç gündür bu konu hakkında birşeyler yazmak istiyorum ama vaktim olmuyordu, ama en sonunda vakit ayırabildim.Öncelikle minibüs yolculuklarında gördüklerimi anlatayım; minibüse oturulur ama kız ile erkek yan yana oturamaz, çünkü insanlarımız çekinirler ne olur ne olmaz erkekle kız yan yana oturursa erkekler kızları yiyebilir düşüncesi var toplumumuzda ve bu düşünceyide kaç yıldır atamadık ve ilerde de atamayacağız diye düşünüyorum. Birde en sevmediğim şeylerden biride minibüste para uzatmak, o yüzden genelde en arka koltuğa oturmaya çalışıyorum:) Ha tamam anlarım yaşlısındır kalkamazsın uzatabilirmisiniz dersiniz ama 20 yaşında gençlerinde şu parayı uzatabilirmisiniz demesinede uyuz oluyorum, yani kalk uzat ne olacak çok mu zor? Onlara inat bana verince uzat diye paralarını ben kalkıp kendime veriyorum başka kişilere uzatmadan belki anlarlar diye ama nerde?

Gelelim şehirlerarası otobüs yolculuklarına; en çok başıma gelenleri anlatacak olursam, bir kere terminalden bilet almak ile başlayayım, ben mesela İstanbul'a gideceğim terminalde yürüyorum yoldaki adamlar soruyor nereye abi, İzmir mi, Antalya mı, Bursa mı?Yahu ben biliyorum nereye gideceğimi sizin söylemenize gerek yok şey zannediyorlar herhalde biz söyleyelim belki fikrini değiştirirde oraya gider:)Hadi bileti aldık ve otobüse girdik, bir diğer sevmediğim olay ise konuşmak istemesemde yanımdaki insanın benle konuşmak istemesi.Benim yolculuklarda en çok sevdiğim şey MP3 Player'ımla müzik dinlemek ve kitap veya dergi okumak ama bazen öyle insanlara rastlıyorumki illa konuşmak istiyorlar ve durmadan soru soruyorlar.Nerde okuyorsun nerelisin, niye gidiyorsun, burada mı yaşıyorsun gibisinden sorular.Yahu ne yapacaksınız yani öğreneceksinizde ne olacak?Tamam onlarında yolculuklarda canları sıkılıyor, zaman geçsin diye konuşuyorlar ama ben konuşmak istemeyincede zorlamanın anlamı ne?Geçen bir yolculukta yanıma yaşlı bir amca oturdu bende o gün çok yorgundum uyuyacaktım ama amca soruları sormaya başladı sonunda MP3 Player'ı taktım kulağıma bir baktım 5 dk. sonra amca yanımdan gitmiş başka birisinin yanına oturmuş onla sohbet ediyor:) Bana göre en iyisi tekne yolculuğua düşünsenize en rahatı alttaki fotoğraftaki gibi sessiz ve sakin.Neyse bunları sizlerle paylaşayım dedim.Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın:)

10 comments | Pazar, Temmuz 23, 2006

10 Comments:

Blogger Pathologic said...

Özellikle son 5 yıldır yolculuklarda ebesi ağlayan birisi olarak söylüyorum.En rahatı metro yolculuğu en rahatsızıda minibüs yolculuğu.Bir de çok sağlam bir tespitim var.Erkeklerin %90'ı minibüste oturacak yer varken bile önce gidip parasını veriyor sonra oturuyor.Hanımlarınsa abartmıyorum %100'ü önce popolarını buldukları bir yere koyuyorlar(ulan minibüs bomboş olsa bile şoföre gel sen al parayı diyecek nerdeyse) sonra şunu uzatır mısın...Yok alacam bir gün o parayı gırtlağından içeri sokuverecem o olacak sonunda.Tövbe tövbe...Şehirler arası otobüs yolculuğuna gelince...Yıllar var belki İstanbul'dan Karabük'e otobüsle gitmedim.Pek de rahat gelmiyor açıkcası.

3:35 ÖS

 
Blogger StormOrjin said...

Ya minibüs durumunda haklısın akzarg. Buarada ben daha rahat bir yol biliyorum. Paraşüt! =X Atlıyorsun ve sessiz sedasız gitceğin yere gidiyorsun. Hemide hızlı bişey. :D

5:43 ÖS

 
Blogger Ahmet Kamil Keleş said...

Dolmuş yolculukları konusunda ben de tamamen aynı düşünüyorum :)

"..sonra amca yanımdan gitmiş başka birisinin yanına oturmuş onla sohbet ediyor:) Bana göre en iyisi tekne yolculuğu."
Peki o adam tekne yolculuğunda da yanına gelemez mi? :D

8:36 ÖS

 
Anonymous Adsız said...

İstanbulda, anadolu yakasında yaşayanlar için, seçim kesinlikle banliyo olmalı.Minibüse binsem Maltepeden kadıkoye 1-1.30 saatte götürüyor.Trenle 25 dk.Hem daha ucuz.Banliyo forever :)

11:55 ÖS

 
Blogger 3. Volkan Paşa said...

şehirler arası yolculukta ayrı bir işkence. Otobüste dergi gazete hatta kitap bile verebiliyorlar. Ama gece yolculukları daha rahat oluyor sanıyordum öyle değilmiş. Bütün gece yanımdaki kadın tarafından kulaklıklarımdan yayılan müzik yüzünden taciz edildim.

Ses o kadar açık değildi açıkçası, bi ara istanbula yaklaşırken(sabah6 gibi) dalmışım biri omuzumu dürtüyordu. Evet yine o kadın yanına bi adamıda almış müziği kıs diyordu..

ama şöyle bişey vardı..
mp3 çaların pili bittiğinde saat sabah 5'ti kadın 6 da gelmiş hala müziği kıs diyordu. Artık nasıl çıkıştıysam son mola yerinde benden bucak bucak kaçıyorlardı. (:

2:07 ÖÖ

 
Blogger Rattlehead said...

Sadece otobüs-minibüs değil yolculuk süresi 5 dakikayı geçen her ulaşım aracında bunlar olabilir.Ama şunu söylemek gerekirse,çivi çiviyi söker lafının uygulama alanının bulunmadığı nadide durumlardan biri.Eğer onlar gibi konuşmaya başlarsan sana nasıl nişanlandığını bile anlatabiliyorlar(başıma geldi).Bence en güzeli banyo yapmadığınız bir zaman denk getirin yolculuklarınızı(ama yanınıza güzel bir kız oturursa çok ağlamayın).O zaman konuşmazlar:)

4:52 ÖS

 
Blogger Aslı "TILSIM" Palabıyık said...

Akzarg sana katılmıyorum. Oturacak yer varken parayı gidip veren erkek sayısı az bu bir. Bayanların otobüs ya da minibüste muhakkak oturması gerekiyor, oturacak yer yoksa da o minibüse binmemesi zira taciz olayları çok fazla bu iki. Ayrıca pencere kenarında oturan bir kişinin çıkıp parayı şöföre verip geri dönmesi ne büyük bir ızdıraptır bu üç. Evet, şu parayı uzatırmısınız diyenlerdenim bu dört:)

5:24 ÖÖ

 
Blogger Rattlehead said...

Başıma gelen kötü şeylerden birini anlatayım.

Yanımdaki kadın(YK):Acaba şu parayı kalkıp dolmuşçuya verirmisiniz?
Ben:(gürültüden dolayı hiç bir şey anlamayarak)Yo o konu hakkında hiç bir bilgim yok!
YK:Hiç bir bilginiz yok mu!İyi o zaman şu parayı uzatırmısınız?
Ben:Peki!Bakarmısın?Buradan bir sivil uzatırmısın(önümdeki sevgililerden erkek olanına yönelttiğim soru)
YK:Zaten ben onlar rahatsız olmasın diye sana kalk uzat demiştim.
Ben:(anlımdan terler akarak ve kızararak)Boşver,sorun değil(ayrıca pişkince).

Tabi ben bu olay sonrasında iki gün dolmuşa binmedim(hafta sonu olması gerekçesiyle :)).

9:36 ÖÖ

 
Blogger Pathologic said...

Aslı/Ayakta bekleyen kimse yok, haliyle taciz olayı da yok.Yapacağı tek şey kalkıp 2 adım atıp parayı uzatıp dönmek.Ben uyumuşum belki kardeşim ne dokunuyorsun omzuma uzat şunu diye...Valla bunlar yıllardır İstanbul'da gözlemlediğim minibüs kültürüdür, başka yerde başka türlü olabilir.(Örneğin ben kaç yıl önce İzmir'e gittiğimde ayakta yolcu alınmadığını görmüştüm çok şaşırmıştım).Ya işte böyle:)

10:02 ÖÖ

 
Blogger Rattlehead said...

Ayrıca izmir'de belediye otobüslerinde cep telefonu açmak yasakmış(arkadaş dokuz eylül'de).İzmir'in düzenli şehir olduğunu söyler hep babam...

10:16 ÖÖ

 

Yorum Gönder

<< Home